STS Danışmanlık

Özlem Tokcanlı

DİJİTAL DÖNÜŞÜM, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE RİSK YÖNETİMİ

Finansal Kontrolden Toplam Şirket Performans Yönetimine...

STS Bilişim/Jedox sponsorluğunda sürdürdüğümüz “CFO Gözüyle” yazı dizimizin bu bölümünde konuğumuz Sistem Global Grup CFO’ su Özlem Tokcanlı.

Dijital olarak değişen bir dünyayla başa çıkmak için nasıl bir stratejiniz var?

Dijitalleşme operasyonlarınıza hangi olasılıkları ve çözümleri sunabilir?

Stratejik kararlar ve organizasyonların davranışları “yeni normalde” nasıl bir dönüşüm geçirmektedir?

Özlem Hanım’ ın Kandilli Kız Lisesi ne burslu girişi ile başlayan başarılı eğitim ve kariyer hayatı sistemsel ve organizasyonel olarak yeniden yapılandırma projeleri ile dolu ve hali hazırda içinde bulunduğu iş kolunda çok sayıda şirketin stratejik olarak kurumsal süreçlerine dokunuyor.

Özlem Hanım’ın dijitalleşme ve sürdürülebilir yönetimler konusunda değerli görüşlerini alırken, üniversitede aynı bölümden, farklı tarihlerde mezun olan bir kardeşimizle söyleşi yapmak benim için ayrıca özel oldu…Kendisine bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum.

Özlem Hanım kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun olduktan sonra, iş hayatıma Baymak Makina’da başladım ve bugüne kadar Yurtiçi Kargo, Enerya, Doğan Online, Profilo Ödeme Sistemleri ve N11.com firmalarında Finans, Muhasebe, Bütçe ve Raporlama, İç Kontrol ve Uyum süreçlerinde orta ve üst düzey yöneticilik görevlerini üstlendim.

Teknoloji, Lojistik, Enerji, Ödeme Sistemleri, Internet Portalleri ve Elektonik Ticaret şirketleri başta olmak üzere, farklı faaliyet konularında bulunan birçok şirketin, mali işler birimlerini yönettim. Sıfırdan şirket kuruluşlarının, mevcut şirketlerin yeniden yapılanma ve kurumsallaşma süreçlerini yönettim.

Vergi Usul Kanunu ve Uluslararası Finansal raporlama sistemlerine göre raporlamanın yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi uygulamalarını uluslararası şirketlerde ve grup şirketlerinde tecrübe ettim. Ödeme sistemleri, fintek entegrasyonları ve ERP sistemleri (SAP, Oracle, Logo) entegrasyon süreçlerinde görev aldım.

Son 3 yıldır, başta Start-up, Scale-up ve KOBİ’er olmak üzere her büyüklükte ve sektörden 2000’nin üzerinde müşterisinin sağlıklı büyümesine destek olan ve çeyrek asırdır Türkiye ve globalde katma değerli danışmanlık hizmetleri sunan Sistem Global’de CFO olarak görev alıyorum.

Şirket olarak pandemiyi nasıl yönettiniz, ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Firmalar, Covid 19’un da etkisi ile sürdürülebilirlik ve büyüme için gerekli olan güncel teknolojilerin hem ürünlerde hem iç süreç kullanımlarındaki önemini bir kez daha gördü.

Bir danışmanlık firması olduğumuz için en değerli kaynağımız çalışanlarımız ve müşterilerimizle olan iletişimimiz. Dolayısıyla pandemide öne çıkan gereksinim ve yatırımların birçoğunun temellerini bir süre önce atmıştık. Bu anlamda 2019’dan beri üzerinde çalıştığımız Sistem Global’in dijital danışmanlık platformu e-danışman’ı devreye alarak, hizmetlerimizi tamamen online ve kesintisiz olarak sunabildik.

Reel sektörün ihtiyaç duyduğu patent, Ar-Ge, mevzuat uyum ve risk yönetimi, vergi, bordro ve SGK teşvikleri alanlarındaki hizmetlerimizi Sistem Global’in 320 kişilik alanında uzman danışmanlık ekibi ve stratejik iş ortaklarımızın katkılarıyla e-danışmanlık, e-servis ve e-eğitim olarak online ortamda gerçekleştiriyoruz. Yine yenilikçi ve dijital vizyona sahip bir firma olarak başlattığımız yazılım ürün çalışmalarımızın sonucu olan Ar-Ge ve Tasarım Merkezi Yönetim yazılımımız ARGERA ve KVKK uyumluluk yazılımımız WECOVER’dan aldığımız talep ve olumlu müşteri geri bildirimleri, bizi pandemi döneminde de dijital ürün yatırımları yapmaya teşvik etti.

RPA yani Robotik Yazılımlar ve Yapay Zeka alanlarında da yatırımlar yaptık; bu anlamda da finans yöneticilerinin şirketlerin dijitalleşme yatırım kararlarındaki katalizör görevini pandemi sonrasındaki dönemde de daha çok göreceğimize inanıyorum.

Özellikle pandemi sürecinin gereksinimi olan bu e-servis ve e-danışmanlık tahsilatlarını da online ödeme sistemleriyle gerçekleştirerek müşterilerimize kolaylık sağladık. 11 Mart 2020 yılından bu yana ilk vaka sonrası tamamen uzaktan çalışma sürecine geçtik ve arka planda tüm sistemlerimizi iş kesintisi yaşamadan devam ettirdik. Bu süreçte en çok önem verdiğimiz ve zorlukla karşılaşmayı beklediğimiz alan çalışanlarımızın iş yaşam dengesi, motivasyonu ve psikolojisi oldu. Bunu da şu anda hibrit sistemle güzel bir noktaya getirdiğimizi düşünüyoruz.

Sizce pandemi dijitalleşme ile birlikte CFO nun rolünü nasıl değiştirdi?

Küresel salgın, dünyanın dört bir yanındaki işverenleri uzaktan çalışmaya zorladığından, dijital dönüşüm her zamankinden daha önemli hale geldi. Dijital dönüşümün yalnızca evden çalışma ihtiyacına yanıt olarak değil, aynı zamanda dünya genelinde iş ekosistemlerinin sağlıklı devam ettirebilmek için de önemli bir öncelik olduğunu artık biliyoruz. Büyük belirsizliklerin yaşandığı bir dönem olan pandemide, CFO’lar şirketlerinin mevcudiyetini korumak, sağlıklı bir büyüme ile geleceği şekillendirmek konusunda stratejik bir rol üstlenmiştir. Pandeminin yanı sıra, teknolojideki değişim hızı, büyük veri yönetimi, siyasi ve jeopolitik belirsizlikler ve veri kaybı riski gibi konular CFO’ların öncelikli gündemlerinden biri haline gelmiştir.

Ayrıca CFO’ların mevcut mali sorumluluklarının üstüne, ekonomik değerinin ölçülmesi oldukça zor kalemlerin eklendiğini görmekteyiz. Muhasebe, nakit yönetimi, vergi, raporlama, denetim ve yatırımcı ilişkilerinin yanında en az bu saydıklarımız kadar önemli olan, şirketlerin marka-itibar değeri, insan kaynağı ve siber güvenlik riski konularının yönetilmesinde CFO’ların önemli rol almaları gerekmektedir.

Aslında pandemiden de önce iş yaşamı, C-Level yöneticilerin konularına sadece operasyon gözüyle değil, şirketlerindeki tüm değerleri bütünsel bakış açısıyla nasıl katkı sağlamaları gerekliliğine evrilmiştir.

Dijitalleşmenin sahibi CFO’lar mı olmalıdır?

Sistem Global’de dijitalleşmenin şirket içinde her bölümün stratejisinde ve sorumluluğunda olması gerektiğine inanıyoruz; ortak akıl ve iradeyle projeleri tüm paydaşlar ile birlikte ele alıyoruz. Burada finansın dijitalleşmenin en önemli faydalanıcılarından ve tetikleyicilerinden olması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Türkiye şartlarında ve kendi müşterilerimize baktığımızda; birçok kurumun dijitalleşmenin ilk adımı olan ERP sistemlerine üretim, müşteri ilişkileri, muhasebe ve finans alanlarında yaklaştığını görüyoruz. Dolayısıyla finans bölümlerinde yaşanan olumlu dijital dönüşüm tecrübeleriyle verimlilik artışı, kolay ve doğru raporlama alanlarındaki kazanımların şirketlerin genel dijitalleşme iştahını da artırma etkisinin olduğunu görüyoruz.

Ayrıca dijital yatırımların önceliklendirilmesi ve desteklenmesinde CFO’ların sahipliğinin ve desteğinin dönüşümü hızlandırıcı etkisi olduğunu görüyoruz.

Pandemi ve dijitalleşmenin hızlanması ile birlikte nasıl bir sürdürülebilirlik stratejisi uyguluyorsunuz?

Hibrit çalışma metodlarının benimsenmesi, dijital dönüşüm ve altyapıya yatırıma devam eden, Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında açıkladığı 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) doğrultusunda Sistem Global’in katkı sağladığı SKA’ları belirledik. Start-upların ve KOBİ’lerin gelişimlerine destek olmak, eğitimde eşitlik, kadınların çalışma hayatındaki varlığının güçlenmesi vb. alanlarda halihazırda benimsediğimiz değerleri çok kıymetli buluyoruz. TR bazında en çok gelişime açık olduğumuz SKA’larda bu denli güçlü olmaktan ve ülkemize bu alanda da katma değer sağlamaktan da ayrıca gururluyuz. Sorumlu üretim ve tüketim alanında ofislerimizde yürüttüğümüz geri dönüşüm projelerini çok önemsiyoruz. 2022 yılı Sistem Global için Yeşil Dönüşüm yılı olacak. eDanışman dijital danışmanlık platformu ile mesleğimizi dönüştürdük ve bu çabamız geçtiğimiz ay Teknoloji Kaptanları yarışmasında İnovasyon dalında ödüle layık görüldü. Hem TR’de hem globalde sağlam temeller atarak büyümeye devam ediyoruz.

Yeni dünya düzeninde değişmeyen tek şey belki de değişimin kendisi olacak, bu transformasyonu ve iş süreçlerinizdeki değişimi nasıl yönetiyorsunuz?

Yeni dünya düzeni doğru ve uzun dönemli stratejiler yapmanın önemi kadar o anın değişen dinamiklerini doğru okumayı, veriyi doğru değerlendirmeyi ve hızlı adaptasyonu gerektiriyor. Bu anlamda da Sistem Global’de iç değişim yönetimimizi yaparken bir yandan da iş kollarımızın müşterimizde karşılığı olan ürünleri geliştirmeleri ve dijitalleşme fırsatlarını sürekli analiz ediyoruz.

 

Kendi iç değişim yönetimimizde insan kaynaklarından finansa, bilgi teknolojilerinden müşteri memnuniyetine kadar birbiriyle konuşan bütünleşik bir yapı için dijital yatırımlar yaptık.

İş kollarımızda ise mevcut yetkinliklerimizle ekosisteme fayda sağlayacak nasıl projeler üretebilir ve dönüşüm yaratabiliriz bunu irdeledik. Bu çabamızın ürün anlamındaki en çarpıcı örneği de bu sene lansmanını yaptığımız Kalfa projemiz oldu. Kalfa; mali müşavirlerin mesleki dijital dönüşümlerini, mükelleflerine katma değer üretme ve gerçek danışmanlık verme fırsatı sağlayan Türkiye için çok önemli bir kilometre taşı.

Yine farklı bir iç projemizde müşterilerimizin finansman ihtiyaçlarına cevap vererek iş yapış biçimlerimizi dönüştürmeyi hedefledik. Fibabank ile yapmış olduğumuz iş birliği sayesinde KOBİ’lerin fatura ve ödemelerinin takibi ile finansmana erişim sürecini uçtan uca dijital olarak tasarladık.

Önümüzdeki dönemde nasıl bir resim görüyorsunuz; pandemi ve dijitalleşme sonucu yeni normaller nasıl olacak, şirketlerde nasıl bir yönetim anlayışı gelecek?

Dijital dönüşüm günümüzün popüler konularından biri ve hayatımızın her alanına hızlıca nüfuz etmeye devam ediyor. Dijital ürün ve servislerin artık sadece teknoloji odaklı şirketler tarafından sunulmadığı, dijital dönüşümün tüm sektörler ve şirketler için gerekli olduğu biliniyor. Pandemi öncesi dönemde dijitalleşme kurumların kendi dinamiğine paralel bir hızda ilerliyordu. COVID-19 sürecine girilmesiyle birlikte, dijitalleşmeyi şirket hedeflerinde ilk sıraya koyan firmalar hızla çoğaldı. Dünyamız ve birçok çalışanımızın hayatına negatif dokunmuş olmakla birlikte, Sistem Global olarak bizim gibi dijitalleşmeyi zaten ön planda tutmuş firmalar kuşkusuz böyle dönemleri diğerlerine oranla daha başarılı bir şekilde atlattı.

Finans departmanları, dijital dönüşüm etkisi ile şirketlerin iş modellerinde yeniliğe gidilmesi, birleşme ve satın almalar, teknolojik girişimlere yapılan yatırımlar ile entegrasyon süreçlerinde daha fazla görev alacaklardır.

Son olarak şunu belirtmek isterim ki, finans yöneticileri, şirketin stratejisine, yeni risk ve fırsatlara anında cevap verebilmek için hem iş yapış şekillerini hem de ekiplerini çevik yönetim ile verimli hale getirmek zorundadır. Gelecekte olası tüm gelişmelere ve değişikliklere uyum sağlayabilmek için çevik yönetim stratejisinin benimsenmesi ve hızlıca uygulamaya alınmasını kaçınılmaz olduğunuz düşünüyorum.

Özlem Hanım‘ a katkılarından dolayı tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Yeni Normalle birlikte değişen müşteri davranışları ve beklentiler yeni gereksinimlere yol açabilir ve sadece mevcut yapıları dijitalleştiremezsiniz – bazen tamamen yeni bir şey yaratmanız gerekir.